İstemek önemli bir adım ama ne kadar istediğiniz çok önemli…Meşakkatli, çetrefilli ,külfetli uzun bir yolda rotadan sapmadan dayanabilmenin en önemli kriteri ‘’zayıflamayı ne kadar istediğiniz’’…
Kilo alma süreci otoimmün ve enflamatuar bir süreç yani vücudun kendi sistemine saldırması ve vücutta mikroba bağlı olmayan iltihaplanmanın oluşması…Bu süreci daha öncesinde destekleyen bazı yanlışlarımız var;
-Porsiyonların büyümesi
-Mide çeperinin genişlemesi
-Üretilen tokluk hormonundaki bozulma
-Mide asidi,safra salgıları,pankreas enzimlerindeki bozulmalar
-Parasempatik sinir sisteminin –ki sindirimde çok önemli bir role sahiptir- yeterli işlemeyişi
-Hızlı ve stresli yemek yeme
-Öğünle birlikte sıvı tüketimi(su dahil)
-Zamansızlık yada üşenmeden kaynaklanan dışarıda yemek yeme yada yemek söyleme durumu
-Markette hazır ürünlere çabuk ulaşma
-Emeğin az olduğu beslenme alışkanlıkları
-Fermente edilmiş ürünlerin ( yoğurt,kefir,turşu,boza,..) markette taklitlerinin satılması ve insanların bunları daha lezzetli bulmaları
-Kaygı ve depresyonun artması
-Birçok sağlık aksamalarında hemen ilaca başvurulması
-Daha hareketsiz (sedanter)bir yaşam
-Toksin ,kimyasal ve ağır metallerin vücuda girmesini kolaylaştıran beslenme ve yaşam şekli(sigara, ilaç, bazı balıklar, kullandığımız tencere ve tavalar, evde kullanılan temizlik ürünleri….)
**Kilo ve obezite probleminin altında yatan nedeni sadece porsiyon büyümesine ve çok yemeye bağlamak oldukça yavan bir yaklaşım olur. Hastalığa değil hastaya ve sebebe odaklanırsak bu süreci yönetmek çok sağlıklı işleyecektir. İşte yukarıdaki sebepleri hayatınızda tespit edip ,doğru tedavi yaklaşımını belirleyip ,iyileşme sürecini tamamlayana kadar bu disiplinden çıkmazsanız kilo probleminiz tedavi edilmiş olur.
Eğer elinizde hesap makinası aldığınız kalori hesaplarına girerseniz kilo veriminiz bir süreliğine olacak ama sonra yine sizi rahatsız eden boyuta hatta daha fazlasına gelecektir.
**Zayıflama (kilo verme) süreci bir tedavi sürecidir bunu unutmayın.
