Bağırsak florasının durumu bağışıklığımızla yakından ilişkilidir. Mikrobiyatada ki bozulmalar birçok hastalıkla da ilişkilendirilir. (otizm, diyabet, obezite, metabolik sendrom, romatizmal hastalıklar, IBS, depresyon, kaygı ve anksiyetenin artması, alerjiler…)
Son zamanlarda bağırsak mikrobiyatası ve bağırsak kanseri arasında ciddi ilişki bulunmuştur. Kanserojen bakteri yapısının bu kişilerde fazla görüldüğü tespit edilmiştir. Aynı zamanda kalp damar hastalığı olanlarda da bu ilişki oldukça fazladır.
Bu denli önemli olan florayı bozanların başında kimyasallar( anti-asitlar,ağrı kesiciler,antibiyotikler…) önemli yer tutar. Bunların içinde en önemlisi de antibiyotiklerdir. Çocukluk döneminde kullanılan antibiyotiklerin insan mikrobiyatasında nadir görülen bir takım kötü bakteri gruplarını çoğalttığı tespit edilmiştir. Kullanılan 1 kutu antibiyotiğin sonucunda , mikrobiyatada oluşan harabiyetin 2-4 yıl sürdüğü görülmektedir. Bağırsak hastalıkları açısından antibiyotiğe maruz kalmış çocukların 5 kat daha riski artmıştır. Bu çocukların çocukluk, ergenlik ve yetişkinlikte obez olma ihtimali 2-3 kat artmıştır.
İlaç kullanırken, katkılı ürün tüketirken çok iyi düşünmek gerekir.
